top of page

J-CASE STUDY

Güncelleme tarihi: 10 Nis 2023




X Anonim Şirketi bünyesinde Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi ile çalışan ve görev tanımında yazılım ve tasarım faaliyetleri bulunan A, kendisine ofis tarafından zimmetlenen iş bilgisayarına crack yoluyla kullanılabilir hale getirdiği lisanssız bir yazılım yüklemiştir. Bu yazılımı ofis müşterileri için yaptığı tasarımlarda kullanmaktadır. Yazılımın lisanssız kullanımının tespiti üzerinde yazılımın üreticisi Y Limited Şirketi, X Anonim Şirketi’ne ihtar göndermiş, kullanımların durdurulması ve $2000 lisans bedelinin ödenmesini talep etmişlerdir. X Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Üyesi B; lisanssız yazılım kullanıldığını bilmediğini iddia etmektedir.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 68. Maddesi uyarınca: “Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir. İzinsiz çoğaltılan kopyalar satışa çıkarılmamışsa hak sahibi çoğaltılmış kopyaların, çoğaltmaya yarayan film, kalıp ve benzeri araçların imhasını veya üretim maliyet fiyatını geçmeyecek uygun bir bedel karşılığında kendisine verilmesini ya da sözleşme olması durumunda isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını talep edebilir. Bu husus, izinsiz çoğaltanın hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.” Bu nedenle yazılımın lisanssız ve crack ile kullanılması sonucunda Y Limited Şirketi’nin kullanımların durdurulması ve yazılım lisans bedelinin üç katı kadar tazminat talep etmesi isabetlidir.


5846 sayılı Kanun’un 66. Maddesi uyarınca: “Tecavüz, hizmetlerini ifa ettikleri sırada bir işletmenin temsilcisi veya müstahdemleri tarafından yapılmışsa işletme sahibi hakkında da dava açılabilir.” Bu nedenle İşveren’in davada husumet gösterilmesi isabetlidir. Yine emsal Yargıtay Kararları ve işbu içeriğe örnek olması bakımından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi E. 2018/1454 K. 2021/587 T. 19.3.2021; , “Her ne kadar davalı taraf sorumlu olmadığını beyan etmişse de davalı tarafa ait şirketin çalışma alanında davacı tarafa ait yazılım programının kurulu ve çalışır vaziyette olduğu, davalı tarafın çalışan kimselerin sorumluluğunu taşıdığı, gerekli yasal önlemleri almak zorunda olduğu hususu dikkate alındığında, davalı tarafların kullanımdan dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının kabul edildiği…” kararı uyarınca İşveren’in sorumluluğuna gidilebilmektedir.

Comments


bottom of page